KEDİ VE KÖPEKLERDE AŞI UYGULAMALARI NASIL OLMALIDIR?
Minik dostlarımızın uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için ayrıca bizlere onlarda geçebilecek hastalıklardan (zoonoz) korunabilmek için belirli aralıklar ile veteriner hekimimizin uygun gördüğü zamanlarda bazı aşıların yapılması gerekmektedir. Özellikle bir yaşın altındaki hayvanlarda aşıların yapılmaması durumunda sonu ölümle sonuçlana bilecek bazı viral paraziter ve bakteriyel hastalıklara yakalanma şansı çok yükselmektedir. veteriner hekiminizin önerdiği programda aşılarının yapılması tavsiye edilir.
KÖPEĞİM İÇİN HANGİ AŞILARI YAPTIRMALIYIM?
Köpekler için en önemli aşılar arasında; kuduz, karma, corona, bronşin ve lyme aşıları bulunmaktadır. Hangi aşıların gerektiğine veterinerinizle görüşerek karar verebilirsiniz. Yaşadığınız coğrafyaya göre hastalıklar çeşitlenebilir bu yüzden aşı programları görülen hastalıklara göre arttırılıp azaltılabilir. hekimleriniz buna risk faktörlerini değerlendirerek karar vermektedir. Aşılama, köpeklerin sağlıklı bir yaşam sürmesi için çok önemlidir. Aşılar, köpekleri ciddi hastalıklardan ve hatta ölümden koruyabilir.
KEDİM İÇİN HANGİ AŞILARI YAPTIRMALIYIM?
Kediler için en önemli aşılar; karma, lösemi ve kuduzdur. Hekiminiz uygun görürse aşı programınıza Mantar vb. özel aşılarda eklenebilir. Aşıların ne zaman başlanacağı ve ne sıklıkla uygulanacağına veterinerinizle görüşerek karar verebilirsiniz. Kedinizin hangi aşıları ne sıklıkta yaptırması gerektiği, kedinin yaşına, cinsine, yaşam tarzına ve bulunduğu bölgeye göre değişebilir. Veteriner hekiminiz, kediniz için en uygun aşılama programını oluşturmanıza yardımcı olabilir. Aşılama, kedilerin sağlıklı bir yaşam sürmesi için çok önemlidir. Aşılar, kedileri ciddi hastalıklardan ve hatta ölümden koruyabilir.
KEDİ VE KÖPEKLERDE PARAZİT MÜCADELESİ NE SIKLIKTA YAPILMALIDIR?
Parazitler evcil hayvanlarımızın içinde ya da üzerinde yaşayan ve onlara zarar veren organizmalardır. İç parazitler genel olarak sindirim sisteminde yaşarlar ve dışkı yoluyla enfeste ederler. Dış parazitler evcil hayvanlarımızın üzerlerinde yaşarlar fiziki muayene esnasında gözle ya da mikroskop altında tespit edilirler. Eğer kontrolü yapılmazsa bu parazitler hem evcil hayvanlarımızın hem de sizlerin hayatını zorlaştırırlar. Unutulmamalıdır ki bu parazitler insanlara da bulaşır. Birçok hastalığa kıyasla parazitlerin engellenmesi ve tedavisi hem daha az maliyetli hem de daha kolaydır. Veteriner hekiminizin öngördüğü şekilde tedavi edilmeli ve hayatı boyunca bulunduğunuz ortam şartları göz önüne alınarak belirli rutinlerde (ayda bir, iki ayda bir, üç ayda bir vs.) parazit mücadelesi etkin şekilde sağlanmalıdır.
KEDİMİN TÜYLERİNİ DÜZENLİ TARAMAK NEDEN ÖNEMLİDİR?
Kedinin tüylerini düzenli olarak taramak, tüylerin sağlıklı kalmasını ve dökülmesinin azalmasını sağlar. Ayrıca, tüylerin içinde kalan ölü deri hücrelerinin ve kirlerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Tüyleri taramak ayrıca, kedinin cildinde herhangi bir problem varsa erken teşhis etmenize yardımcı olabilir.
KEDİMİN KİLO KONTROLÜNÜ NASIL SAĞLARIM?
Kedinizin kilo kontrolü için, dengeli bir beslenme planı uygulayabilirsiniz. Kedinizin ihtiyacı olan besinleri içeren bir kedi maması seçmek önemlidir. Ayrıca, beslenme düzeninin yanı sıra, düzenli egzersiz yapması da önemlidir. Kediniz ev içinde oynayabileceği oyuncaklarla ve kedi ağacı gibi aktivite merkezleriyle daha aktif olabilir.
KEDİ VE KÖPEKLERİN TIRNAKLARINI KESERKEN NELERE DİKKAT ETMEYELİM?
Hayvanınızın tırnaklarını kesmek için veteriner hekiminizden yardım almanız önerilir. Eğer kendiniz yapacaksanız, kesme işlemi sırasında kanama olmaması için tırnağın içindeki damara dikkat edilmelidir. Ayrıca, kesilecek kısımın tırnağın canlı kısmından daha fazla olmamasına dikkat edin.
KÖPEĞİMİN /KEDİMİN DİŞLERİ NEDEN SARARIYOR?
Hayvanınızın dişleri, yiyeceklerdeki renklendiriciler, diş plakları ve tartar birikiminden dolayı sararabilir. düzenli ağız bakımının yapılması bu plakların oluşumunun önüne geçebilir. Veteriner hekiminiz, hayvanınızın dişlerini temizlemek için uygun bir yöntem önerebilir.
KEDİMİN /KÖPEĞİMİN KİLO ALMASI NORMAL Mİ?
Kediler ve köpekler de insanlar gibi kilo alabilirler. Ancak, aşırı kilo alımı, obeziteye ve sağlık sorunlarına neden olabilir. kullandığınız mamaların referans değerlerini baz alarak ölçülü besleme yapmanız çok önemlidir. Veteriner hekiminiz, hayvanınızın ideal kilosunu belirleyebilir ve sağlıklı bir diyet ve egzersiz planı önerir.
KEDİMİN/KÖPEĞİMİN KULAKLARI NEDEN KIZARIK VE KAŞINIYOR?
Kediler ve köpekler kulak enfeksiyonlarına yatkındır. Kızarıklık, anormal koku, akıntı,kaşıntı, kulak enfeksiyonlarının belirtileri olabilir. kulak enfeksiyonları; parazit, mantar, bakteri kökenli olabilir. özellikle kırık, düşük ve büyük kulak kepçesine sahip ırklarda (scottish fold, cooker, french bulldog vb) daha sık görülebilir. Veteriner hekiminiz, hayvanınızın kulaklarını muayene edebilir ve uygun bir tedavi önerebilir.
KEDİMİN /KÖPEĞİMİN YAVRULARININ BAKIMIN İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİYİM?
Yavru hayvanlar, özellikle ilk haftalarda çok hassastırlar. Yavruların beslenmesi, ısınması, temizlenmesi, aşılanması ve doğru sosyalizasyonu gibi pek çok önemli faktöre dikkat edilmelidir. Yavruların yaklaşık olarak 60-75 gün anne sütü alması tavsiye edilir. 30 günlükten itibaren dişleri çıkmaya başlayacağı için anne sütünün yanında bebeklerinde ulaşabileceği alanlara bırakılarak kuru mamalarda beslenmelerine eklenebilir. Yavruların beslenmesi için ırkına ve yaşına uygun özel mama kullanılmalıdır. Yavruların düzenli olarak kontrolleri yapılması yararlı olacaktır. Aşı takvimleri ve veteriner kontrolü de yavru hayvanların sağlığı için çok önemlidir. Son olarak, yavruların sosyalleşmesi için farklı insanlar ve hayvanlarla tanıştırılması, yeni ve farklı deneyimler yaşaması teşvik edilmelidir. Veteriner hekiminiz, yavruların sağlığı ve bakımı konusunda daha fazla bilgi verebilir.
DİŞİ KEDİ KISIRLAŞTIRMASI HAKKINDA
Dişi kedi kısırlaştırması, dişi kedilerin üreme organlarının cerrahi olarak alınması işlemidir. Bu işlem, rahim ve yumurtalıkların alınmasını içerir. Dişi kedi kısırlaştırmasının faydaları; istenmeyen gebeliklerin önlenmesi, üreme organlarına bağlı sağlık sorunlarının önlenmesi (rahim enfeksiyonları, meme kanseri, yumurtalık tümörleri vs), davranış problemlerinin (agresyon, saldırganlık vb) önüne geçilmesi açısından oldukça faydalıdır. Dişi kedi kısırlaştırması genellikle 6-12 aylıkken yapılır. Ancak, bazı durumlarda daha erken veya daha geç de yapılabilir. Veteriner hekiminiz, kediniz için en uygun kısırlaştırma zamanını belirleyebilir. Kısırlaştırma, kedilerin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesi için önemli bir işlemdir. Kısırlaştırma sonrası dişi kedinizin metabolizmasının yavaşlayacak, davranışlarında değişiklikler meydana gelecektir. Kısırlaştırma işlemi metabolik aktiviteyi azaltır ve buna bağlı olarak kilo alımı ve iştah artar. Yaşlı hayvanlarda gençlere oranla kilo alımı daha fazla olduğu görülmektedir.
Tüm bunlar dikkate alındığında; operasyonundan sonra kedinizin genel hayatında bir takım değişikliklere gidilmesi gerekecektir. Diyet mamaya geçiş kilo alımının önlenmesinde ve üriner sistem hastalıklarının azalmasında yardımcı olacaktır.
ERKEK KEDİ KISIRLAŞTIRMASI HAKKINDA
Erkek kedi kısırlaştırması, erkek kedilerin üreme organlarının cerrahi olarak alınması işlemidir. Bu işlem, testislerin alınmasını içerir. Erkek kediler yaklaşık 8 aylıktan itibaren ergenliğe erişir ve kızgınlık göstermeye başlarlar. Normal rutini dışında sesler çıkarmaya, agresyon, evden kaçmaya çalışma, camdan atlama, çiftleşme pozisyonu alma gibi davranışlar sergilerler. Bu kızgınlık belirtilerini koku bırakma takip eder. Evinizin farklı noktalarına içgüdüsel olarak koku bırakırlar. Düzenli çifleşmediği sürece; hormonel dengelerin düzensizleşmesine ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Kısırlaştırma sonrası erkek kedinizin metabolizmasının yavaşlayacak, davranışlarında değişiklikler meydana gelecektir. Kısırlaştırma işlemi metabolik aktiviteyi azaltır ve buna bağlı olarak kilo alımı ve iştah artar. Yaşlı hayvanlarda gençlere oranla kilo alımı daha fazla olduğu görülmektedir. Tüm bunlar dikkate alındığında; operasyonundan sonra kedinizin genel hayatında bir takım değişikliklere gidilmesi gerekecektir. Diyet mamaya geçiş kilo alımının önlenmesinde ve üriner sistem hastalıklarının azalmasında yardımcı olacaktır.
DİŞİ KÖPEK KISIRLAŞTIRMASI HAKKINDA
Dişi köpek kısırlaştırması, dişi köpeklerin üreme fonksiyonlarının cerrahi olarak ortadan kaldırılmasıdır. Bu işlem, dişi köpeğin total olarak yumurtalık ve rahminin alınmasını içerir. Dişi köpek kısırlaştırmasının birçok faydası vardır. Bunlar; istenmeyen gebeliklerin önlenmesi, meme kanseri riskinin azaltılması, uterus enfeksiyonu riskinin azaltılması (pyometra), yumurtalık kistleri ve tümörleri riskinin azaltılması, davranış problemlerinin (agresyon , saldırganlık, kerkinme vs) azaltılması şeklindedir. Dişi köpeklerin kısırlaştırılması için ideal yaş, 6-12 aydır. Ancak, küçük ırk köpekler 4-6 ay, büyük ırk köpekler ise 10-12 ay gibi daha erken yaşlarda da hekiminiz uygun görürse kısırlaştırılabilir. Dişi köpeklerin kısırlaştırılması, köpekler için birçok fayda sağlayan önemli bir işlemdir.
ERKEK KÖPEK KISIRLAŞTIRMASI HAKKINDA
Erkek köpek kısırlaştırması, erkek köpeklerin üreme fonksiyonlarının cerrahi olarak ortadan kaldırılmasıdır. Bu işlem, erkek köpeğin testislerinin alınmasını içerir. Erkek köpek kısırlaştırmasının birçok faydası vardır. Bu faydalar şunlardır: İstenmeyen gebeliklerin önlenmesi, prostat kanseri riskinin azaltılması, testis kanseri riskinin azaltılması, idrar yolu enfeksiyon riskinin azaltılması, prostat büyüme riskinin azaltılması, davranışsal problemlerin azaltılması (agresyon. saldırganlık, kaçma, sürekli kerkinme vb). Erkek köpeklerin kısırlaştırılması için ideal yaş, 6-12 aydır. Ancak, küçük ırk köpekler 4-6 ay, büyük ırk köpekler ise 10-12 ay gibi daha erken yaşlarda da hekiminz uygun görürse kısırlaştırılabilir.
KEDİLER NEDEN TÜY DÖKER?
Kediler, düzenli olarak tüy dökerler. Bu, kedilerin doğal bir sürecidir. Kediler, tüylerini yenilemek ve kendilerini soğuk ve sıcaktan korumak için tüy dökerler. Kedilerin tüyleri, iki katmandan oluşur: Alt tabaka da kediyi sıcak tutan kısa, yumuşak tüyler bulunur. Üst tabakada kediyi dış etkenlerden koruyan daha uzun ve sert tüyler bulunur. Kediler, hem alt hem de üst tabaka tüylerini dökerler. Alt tabaka tüyleri, genellikle mevsimsel olarak dökülür. Üst tabaka tüyleri ise, daha sık dökülür. Kedilerin tüy dökmesi, yaşa, ırka, sağlık sorunlarına bağlı olarak artabilir. Kedilerin tüy dökmesini azaltmak için; düzenli olarak tarayın, kaliteli bir mama verin, su tüketimini arttırın ve stresten uzak tutun. ancak unutmayalım ki; kedilerin tüy dökmesi, doğal bir süreçtir. Ancak, kedilerin tüy dökmesi, normalden daha fazla artarsa, bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Bu nedenle, kedilerin tüy dökümü yakından izlenmeli ve veteriner hekiminiz ile irtibatta olmasınız faydalı olacaktır. Dönem dönem hekimin uygun görürse tüy destek ürünleri kullanabilirsiniz.
KEDİLER VE KÖPEKLER NE KADAR YAŞAR?
Kediler, ortalama olarak 10-20 yıl yaşar. Ancak, kedilerin ömrü, cinslerine, yaşam tarzlarına ve sağlıklarına göre değişebilir. Bazı kedi cinsleri, diğer kedi cinslerine göre daha uzun yaşar. Bu süreyi belirleyen durumların başında yaşam tarzı gelir. Dışarıda yaşayan kediler, içeride yaşayan kedilere göre daha kısa yaşar. Bu, dışarıda yaşayan kedilerin, yaralanma, hastalık ve trafik kazaları gibi risklere daha fazla maruz kalmasından kaynaklanır. Diğer bir sebep ise; sağlıktır. Genetik hastalıklara yatkın olan kediler daha kısa yaşarlar, erken tanı ile hastalıklara karşı önlemler alarak ömürleri uzatılabilir. Kedilerin ömrünü uzatmak için kısırlaştırmalı, kaliteli mamalar ile beslemeli, aşılarını düzenli yaptırmalı ve düzenli muayenelerini ihmal etmemelisiniz. Rutin kontroller erken teşhis ve tedavi, kedilerin daha uzun yaşamalarına yardımcı olabilir. Kedilerin ömrü, kedi sahiplerinin kedilerini nasıl beslediklerine, nasıl baktıklarına, nasıl koruduklarına ve genetik olarak taşıdıkları hastalıklara bağlıdır. Dünyanın en uzun yaşayan kedisi, 38 yaşına ulaşan Creme Puff'tır. Creme Puff, Amerika Birleşik Devletleri'nin Teksas eyaletinde yaşayan bir kediydi. 1967'de doğdu ve 2005'te öldü.
Köpekler, ortalama olarak 10-15 yıl yaşar. Ancak, köpekler de kedilerde olduğu gibi, cinslerine, yaşam tarzlarına ve sağlıklarına göre farklı ömürlere sahip olabilir. Örneğin, küçük ırk köpekler, büyük ırk köpeklere göre daha uzun yaşar. Ayrıca; içeride yaşayan köpekler, dışarıda yaşayan köpeklere göre daha uzun yaşar. Bu, içeride yaşayan köpeklerin, yaralanma, hastalık ve trafik kazaları gibi risklere daha az maruz kalmasından kaynaklanır. Köpeklerin ömrünü uzatmak için; kısırlaştırın, kaliteli bir mama verin. düzenli olarak aşılayın ve rutin muayenelerini ihmal etmeyin. Erken teşhis ve tedavi, köpeklerin daha uzun yaşamalarına yardımcı olabilir. Dünyanın en uzun yaşayan köpeği, 29 yıl 262 gün yaşayan Bluey'dir. Bluey, Avustralya'nın Queensland eyaletinde yaşayan bir Avustralya Cattle Dog'uydu. 1910'da doğdu ve 1939'da öldü.
KEDİLER NASIL EĞİTİİLİR?
Kediler, genellikle köpeklere göre daha bağımsız ve eğitilmesi daha zor hayvanlar olarak görülür. Ancak, kediler de eğitilebilir ve basit komutları öğrenebilirler. Kedilerin eğitilmesi için kullanılabilecek birkaç farklı yöntem vardır. En yaygın yöntem, pozitif pekiştirme yöntemidir. Bu yöntemde, kedi, doğru davranışı yaptığında, ödüllendirilir. Ödüller, mama, oyuncak veya sevgi gibi kedinin sevdiği şeyler olabilir. Diğer bir yöntem ise, tıklama eğitim yöntemidir. Bu yöntemde, kedi, doğru davranışı yaptığında, küçük bir tıklama sesi çıkarılır. Bu ses, kedinin doğru davranışı yaptığını anlamasına yardımcı olur.Kedilerin eğitilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
1.Kedilerin dikkatini çekmek önemlidir. Kedinin dikkatini çekmenin en iyi yolu, onunla oyun oynamak veya ona ilgi göstermektir.
2.Kedilere sabırlı olmak gerekir. Kediler, köpeklere göre daha yavaş öğrenebilirler. Bu nedenle, kedilere sabırlı bir şekilde eğitim vermek gerekir.
3.Kedilerin eğitimini eğlenceli hale getirmek önemlidir. Eğitimin eğlenceli olması, kedilerin daha istekli bir şekilde öğrenmesine yardımcı olur.
Kedilerin eğitilebildiği bazı komutlar şunlardır:
Otur: Kediyi, oturması için işaret edin ve ona ödül verin.
Kalk: Kediyi, kalkması için işaret edin ve ona ödül verin.
Gel: Kediyi, size gelmesi için işaret edin ve ona ödül verin.
Kaldır: Kediyi, kucağınıza oturması için işaret edin ve ona ödül verin.
Dur: Kediyi, hareket etmesini durdurması için işaret edin ve ona ödül verin.
Kedilerin eğitilmesi, zaman ve sabır gerektirir. Ancak, doğru yöntemler kullanarak, kedilerinizi basit komutları öğrenebilirler.
İşte kedilere eğitim verirken faydalı olabilecek bazı ipuçları: Kedinizi eğitmeye, yavruyken başlayın. Yavru kediler, öğrenmeye daha açıktır. Kedinizi kısa seanslarla eğitin. Her seans, 5-10 dakikayı geçmemelidir. Kedinizi sık sık ödüllendirin. Kedinizi, doğru davranışı yaptığında ödüllendirin. Kedinize sabırlı olun. Kediler, köpeklere göre daha yavaş öğrenebilirler.
Kedilerinizi eğiterek, onlarla daha iyi bir iletişim kurabilir ve onların davranışlarını kontrol altına alabilirsiniz.
KEDİLER NEDEN MİYAVLAR?
Kediler, çeşitli nedenlerle miyavlar. Miyavlama, kedilerin iletişim kurma şeklidir. Kediler, aç olduklarını, susadıklarını, kendilerini savunmak istediklerini veya dikkat çekmek istediklerini belirtmek için miyavlayabilirler. Kedilerin miyavlama sesi, kedinin cinsine, yaşına ve duygu durumuna göre değişebilir. Yavru kediler, yetişkin kedilere göre daha yüksek sesle miyavlar. Ayrıca, kedilerin stresli veya heyecanlı olduklarında miyavlama sesleri daha yüksek olabilir. Kedilerin miyavlamalarına anlam vermek için, kedinin davranışlarını ve çevresini gözlemlemek önemlidir. Kedinizin aç olduğunu veya susadığını düşünüyorsanız, ona mama veya su verin. Kedinizin ilgi istediğini düşünüyorsanız, onunla oynayın veya ona sevgi gösterin. Kedinizin kendini tehdit altında hissettiğini düşünüyorsanız, ona sakinleşmesi için zaman tanıyın. Kedilerin miyavlamaları, onların bizimle iletişim kurma şeklidir. Kedinizin miyavlamalarına dikkat ederek, onun ihtiyaçlarını ve duygularını daha iyi anlayabilirsiniz.
KEDİ VE KÖPEKLERDE DERİ VE KÜRK BAKIMI
Minik dostlarımızın sağlıkla ışıldayan bir kürk görüntüsü, veteriner hekimlere pek çok fikir verebilmektedir. Yedikleri mamadan, kaldıkları alanlara, almaları gereken tamamlayıcı öğleleri ne kadar tamamlayabildiklerine, sahipleri ile güçlü iletişimlerine, bağışıklık sistemlerinin gelişimine ve iç sağlığının ne derece yerinde olduğu hakkında pozitif veriler sunmaktadır. Evcil dostlarımızın derisi ve tüyleri; dışarıdaki fiziksel ve kimyasal risklere karşı bir bariyer oluşturur. Deri vücut sıcaklığını denetlerken; kürkteki uzama, kısalma, dökülme yoluyla vücut sıcaklığı yükselir ya da azalır. Ayrıca deride yer alan bezler kürke parlaklığını veren maddeleri salgılar. Kedi ve köpeklerde tüyler evreler halinde uzamaktadır. Bu evrelere; hormonlar, sıcaklık, gün ışığından yararlanma, beslenme, genetik ve bunun gibi birçok unsur etkilidir. Tüyler en çok ilkbahar ayında dökülmektedir. Isınan hava ile birlikte ihtiyaç fazlası tüyler bu yöntem ile vücuttan uzaklaştırılır. Sonbaharda ise dökülen ve kısalan tüyler tekrardan uzamaktadır. Evlerimizde yer alan kaloriferlere bağlı olarak evcil dostlarımız tüm sene boyunca tüy dökebilir. Tüy dökme cinsler arasında farklılık gösterir. Örneğin; Yorkshire terrierler çok az tüy dökmez çünkü az bulunan alt tüyleri ve ince uzun üst tüyleri vardır. Aynı şekilde poodlelarda sürekli uzayan kürk yapısı sayesinde oldukça az tüy dökmektedirler.Deri ve kürk sağlığının başlıca kriteri; dengeli mineral-vitamin içeren ve kaliteli hammaddelerden oluşan mamalar ile beslemektir. Ayrıca aşılama ve paraziter tedavinin zamanında yapılması oldukça önemlidir.
Dış Parazitler, mantarlar, bakteriler ve alerjik ögeler deride tahribata yol açarlar. Beraberinde; kaşıntı, yalama, pullanma, kabuklanma, kanama, erozyonlar, ülserler, kızarıklar , şişmeler ve tüy kayıpları meydana gelebilir. Teşhisinde; ultraviyole ışığı altında inceleme, bakteri veya mantar için kültür, parazit veya hücre değişimini anlamak için ise smear incelemelerinin yapılması gereklidir. Deri hastalıklarında en önemli belirtiler; kaşıntı, pigment değişikliği, tüy dökülmesi, kötü koku, döküntü, kabuklanma, erozyon ve ülserlerdir.
Alerji ve parazitler özelliklede pireler kendilerini şiddetli kaşıntı ile gösterirler. Aşırı kaşınma derinin tahriş olmasına ve beraberinde enfekte olmasına yol açar. Yiyecek alerjilerinden şüphelendiğimiz durumlarda ise; evcil dostumuzun daha önce hiç yemediği bir diyet ile en az 6 hafta besleyin kaşıntı geçerse ya da bununla bağlantılı sorunlar azalır ise bu durum gıda alerjisine işarettir. Durumu hekiminiz ile değerlendirmeniz gerekecektir.
Bakterilerin neden olduğu deri hastalıklarında genellikle deri yüzeyinde gerçekleşen yıkımlar bakterinin çoğalmasına ve püstül, papül, yangılı sivilcelere neden olmaktadır. Bu lezyonlarda irritasyon devam ederse deride erozyonlara neden olur ve eğer erozyon deriyi geçerse ülserler şekillenir.
Deride oluşan pullanma ve kabuklanmalar genellikle derinin yağ üreten bezlerinin artan aktivitesi ile bağlantılıdır. Kabuklanmalar deri enflamasyonu sonucunda meydana gelen serum kitleri ve yangılı hücrelerdir. Kabuklanma ve pullanma genel olarak; piyoderma, dermatit, sarkoptik uyuz, leishmaniasis, kalıtsal sebore, dermatophytosis, nasırlaşmalar, kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları, ısı, kimyasal ve güneş yanıklarına bağlı olarak şekillenebilir.
Dostlarımızın sağlığını korumak adına düzenli aşı takvimine uyulmalı, iç ve dış parazit tedavileri zamanında uygulanmalı, kaliteli rasyon ile beslemeli, periyodik bakımlarını düzenli olarak uygulamamız gereklidir.
KEDİLER NEDEN UYUR?
Kediler, birçok nedenden dolayı uyur. Uykuya ihtiyaç duymanın en yaygın nedenlerinden bazıları şunlardır;
Enerji depolamak: Kediler, geceleri avlanma ve oyun oynama gibi aktiviteler için enerji depolamak için uyurlar. Vücutlarını onarmak: Uykuda, kediler, gün içinde kullandıkları kasları ve dokuları onarırlar. Beyinlerini geliştirmek: Uykuda, kediler, yeni şeyler öğrenmeye ve hafızalarını güçlendirmeye yardımcı olan beyin süreçleri gerçekleştirirler. Stresi azaltmak: Uykuda, kediler, stres hormonlarını azaltarak rahatlarlar. Kediler, günde ortalama 15-20 saat uyur. Yavru kediler, yetişkin kedilere göre daha fazla uyur. Bu, yavru kedilerin hızlı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için gerekli enerjiyi depolamaları için gereklidir. Genellikle gün içinde kısa süreli uyurlar. Ancak, geceleri de uzun süreli uyurlar. Kediler, geceleri avlanma ve oyun oynama gibi aktiviteler için enerji depolamak için uyurlar. Kendilerini rahat ve güvende hissettikleri yerlerde uyurlar. Bu yerler, kedilerin yuvası, koltukları, yatakları veya hatta kucağınız olabilir.
Kedilerin uykusu, onların sağlığı ve refahı için önemlidir. Kedinizin yeterince uyuması için, ona rahat bir uyku yeri sağlayın ve ona gün boyunca dinlenebileceği fırsatlar verin.
KEDİLER NEDEN KUSAR?
Kediler, çeşitli nedenlerle kusabilir. Kusmanın en yaygın nedenlerinin başında tüy topakları gelir. Kediler, tüylerini temizlemek için kendilerini yalarlar. Bu sırada, tüyler mideye kaçabilir ve tüy yumağı oluşturabilir. Tüy yumakları, mideyi rahatsız ederek zamanla kusmaya neden olabilir. Zehirlenmeler de kusmanın en sık görülen sebeplerindendir. Zehirli bitkilerin, yiyeceklerin yada toksik maddelerin tüketilmesi sonucunda zehirlenebilir ve kusma şekillenir. Mide tıkanıklığı; yabancı (lineer yabancı cisimler) cisimlerin yutulması sonucunda mide ve bağırsakları tıkayarak akut ve şiddetli kusmalara sebep olabilir. Kedinin genel durumu hızla bozulmaya başlar, geç kalınırsa sonuçları hayati olabilir. Gastrit (midenin iltihaplanması), böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları, diyabet ve stres de kusmaya sebep olabilir.
Kedilerin kusması, normal ve göz ardı edilebilir bir eylem değildir. Kedi sık sık kusuyorsa, kusma kan veya safra içeriyorsa, iştahsız veya kilo kaybediyorsa, halsiz veya depresif görünüyorsa zaman kaybetmeden veteriner hekime danışmak önemlidir:
Kedilerin kusmasını önlemek için; bol bol tarayarak tüy topağı oluşmasını önleyebilir, ulaşabileceği alanlardaki bitki ve toksik gıdaları kaldırabilir, yabancı cisimleri yutmasına engel olmak için ilgisini çekebilecek oyuncaklara yönlendirebilir, sağlıklı bir diyet yediğinden emin olabilir ve stresini azaltmak için bol bol sevebilirsiniz.
YAVRU KEDİ BAKIMI NASIL OLMALDIR?
Irkı cinsiyeti ne olursa olsun yavru kediler meraklı, şirin ve sevimlidir. Ama bir yılın sonunda gelişmiş bir birey olacaklardır. Son zamanlarda gelişen çevre şartlarına bağlı olarak bir yıl bile dolmadan yetişkin karakteristik özellikler sergilemeye başlayacaklardır. Yavru bir kediyi evde yetiştirmek için tavsiye edilen yaş; sekiz ile on iki hafta arasındadır. Kedilerin yeni evlerindeki ilk birkaç hafta boyunca nasıl bakıldıkları, onların davranışlarını etkileyebileceği gibi, insanlarla olan ilişkilerini de etkileyecektir.
Yavru kedinizin ihtiyaç duyabileceği temel malzemeler şu şekildedir:
Taşıma çantası; taşıma çantaları bir yerden başka bir yere giderken onu koruyacak ve güvende hissetmesini sağlayacaktır. Yavru kedinizin içinde rahatça hareket edebileceği şekilde, havalandırmasının yeterli olduğu, kolay temizlenebilir olmasına özen gösterin.
Mama ve su kabı; kolay temizlenebilir ve kedinizin deviremeyeceği şekilde veya ağırlıkta olmalıdır. Tercihen porselen, seramik, mika vb. malzemeler olabilir. Yavru kedinizin kabında sürekli taze ve temiz su olmasına özen gösterin.
Kum kabı; dışkılama ihtiyacı için kum kabı, kum ve kepçeye ihtiyacınız olacaktır. Kumun üzerinde bulunan dışkı ve idrarı günde iki kez ya da çok sık kirletiyorsa ona göre sıklığını arttırarak kepçe yardımıyla uzaklaştırılması gereklidir. Haftalık olarak da tüm kumun komple değiştirilmesi önerilir. Kum kabını temiz tutmaya özen gösterin, çünkü kediniz pis ve kötü kokan bir kabı kullanmak istemeyecektir.
Yatak; yavru kediniz için bir de yatak ayarlamanız gerekecek. Yavru kedilerin büyük bir çoğunluğu kendine ait bir yatak ister. İlk başlarda yatağını görmezden gelebilir bu noktada endişelenmeyin. Kediniz tercihlerini iyice anlayana ve tanıya kadar biraz süre geçebilir. İlk başta daha basit yataklar ile başlayabilirsiniz. İçerisine sizin kokunuzun bulunduğu bir eşya (t-shirt vs) koyabilirsiniz bu onun güvende hissetmesine ve yatağı kullanmak için cesaretlenmesine neden olacaktır. Yatağı temiz, sesten uzak, cereyansız bir köşede tutmanız önerilir.
Tırmalama çubuğu; kediler bunu vücutlarını esnetmekte egzersiz olarak, tırnaklarını törpülemekte, patilerinde bulunan özel kokular ile işaretlemek için kullanırlar. Eğer kedinizin ev içindeki eşyalara zarar vermesini istemiyorsanız erken yaşta bu çubuklardan edinmeli ve onu buraya karşı eğitmelisiniz. Bu çubukları kullandığında onu ödüllendirin ki davranışı pekişsin. İlk başta bu çubukları kolay alışması için onun evde tırmalamayı sevdiği alanlara yakın yere koyabilirsiniz. Sırf bu amaçla üretilen tırmalama çubukları olduğu gibi bir tahta parçası ya da eski bir halı rulo yapılarak da aynı işlemi görmektedir.
Boyun tasması; boyun, göğüs tasmaları yavru kediler için çok gerekli değildir. Ancak tasma alışkanlığını kazanmasını istiyorsanız buna alışabilmesi için yavruluk döneminde başlamanız önemlidir. Kedilerde göğüs tasması boyun tasmasına göre daha çok tercih edilir. Kediler atletik hayvanlardır ve eğer ki bir ağaç dalına vs takılırsa boğulma vb. durumlara karşı güvenlikli tasma kullanmanız önerilir. Boyun tasmaları dışarda da gezen kediler için çok uygun değildir. Elzem sebepleriniz yoksa kullanılmasını tavsiye etmiyoruz.
Tarak; hem kısa hem de uzun tüylü kediler için bir tarağa ihtiyacınız olacaktır. Düzenli olarak yavru kedinizi taramak tüylerinin sağlıklı ve güzel olmasını sağlar. Aynı zamanda yavru kedinizi küçüklükten taramaya başladığınızda buna alışacak ve rutini haline gelecek, ilerleyen dönemde taramada zorluk yaşamayacaksınız.
Oyuncaklar; kediler hareket eden, yuvarlanan, ses çıkaran her şeyle oynayabilirler. Merak kedilerin doğasında vardır. Oltalı oyuncaklar, renkli toplar, katnipli oyuncaklara bayılacaklardır.
KEDİ VE KÖPEKLERDE AĞIZ VE DİŞ BAKIMI NASIL OLMALIDIR?
Kedi ve köpeklerde ağız ve diş bakımı, onların genel sağlıkları için oldukça önemlidir. Ağız ve diş sağlığının bozulması, diş eti iltihabı, diş taşı oluşumu, ağız kokusu ve hatta kalp, karaciğer ve böbrek gibi organlarda sorunlara yol açabilir. Düzenli diş fırçalama, ağız ve diş sağlığını korumanın en etkili yoludur. Kedi ve köpeklerin dişleri, insanların dişleri gibi fırçalanabilir. Diş fırçası, kedi ve köpeklerin dişlerinin boyutuna uygun olmalıdır. Diş macunu ise kedi ve köpeklerin tadını beğendikleri bir aromaya sahip olmalıdır, enzimatik diiş macunları kullanılabilir. Özel ağız bakım ürünleri de ağız ve diş sağlığını korumak için kullanılabilir. Bu ürünler, ağızdaki bakterileri öldürmeye, diş etlerini güçlendirmeye ve ağız kokusunu önlemeye yardımcı olur.
Veteriner hekim tarafından yapılan kontroller de diş ve diş eti sağlığı ile ilgili herhangi bir sorun varsa, sorun ortadan kalkana kadar kedi ve köpeklerin veteriner hekim tarafından düzenli olarak muayene edilmesi gerekir.
Kedi ve köpeklerde ağız ve diş bakımı için yaş ve cins gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, yavru kedi ve köpekler, yetişkin kedi ve köpeklere göre daha yumuşak bir diş fırçası ve diş macunu ile fırçalanmalıdır. Ayrıca, bazı ırklarda ağız ve diş sağlığı sorunları daha yaygın olabilir. Bu ırklarda, ağız ve diş bakımı için daha fazla özen gösterilmesi gerekir.
Kedi ve köpeklerde ağız ve diş bakımına; yavruyken başlayın. Yavru kedi ve köpekler, diş fırçalamaya daha kolay alışırlar. Diş fırçalamayı oyun haline getirin, kedi ve köpekleriniz için eğlenceli hale getirerek, bu işlemi daha kolay kabul etmelerini sağlayabilirsiniz. Diş fırçalamayı günde bir veya iki kez yapmak idealdir.
KEDİLERE VERİLMEMESİ GEREKEN BESİNLER NELERDİR?
Süt ve süt ürünleri: Kediler, süte karşı hassas olabilirler ve ishal, kusma gibi sorunlar yaşayabilirler.
Çikolata: Çikolata, kediler için toksiktir ve kalp problemleri, kusma, ishal gibi sorunlara neden olabilir.
Soğan ve sarımsak: Soğan ve sarımsak, kediler için toksiktir ve anemiye neden olabilir.
Kafein ve alkol: Kafein ve alkol, kediler için toksiktir ve kalp problemleri, kusma, ishal gibi sorunlara neden olabilir.
Bitkiler; özellikle toksik olan bitkilerin tüketilmesi ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Yağlı ve baharatlı yiyecekler: Yağlı ve baharatlı yiyecekler, kedilerin sindirim sistemini rahatsız edebilir. Bu da ishal, kusma ve mide ağrısına neden olabilir.
KEDİLER NASIL BESLENMELİDİR?
Kediler, etobur hayvanlardır ve beslenmelerinin temelini protein oluşturur. Kediler, sağlıklı bir yaşam sürmek için ihtiyaç duydukları tüm besinleri içeren, kaliteli bir kedi mamasıyla beslenmelidir.
Yavru kediler, hızlı büyüme ve gelişme için yüksek protein ve yağ içeriğine sahip mamalarla beslenmelidir. Yavru kediler, 6 aylık olana kadar günde 3-4 öğün beslenmelidir.
Yetişkin kediler, genel sağlık ve iyilik hali için dengeli bir diyete ihtiyaç duyar. Yetişkin kediler, günde 2-3 öğün beslenmelidir.
Yaşlı kediler, aktivite düzeylerinin düşmesi nedeniyle daha az yemeye ihtiyaç duyabilirler. Yaşlı kedilerin, yaşlarına ve ihtiyaçlarına uygun bir mamayla beslenmesi önemlidir.
Kedilere verilecek mama, kedinin yaşına, cinsine, yaşam tarzına ve sağlık durumuna göre seçilmelidir. Veteriner hekiminiz, kediniz için en uygun mama seçimi konusunda size yardımcı olabilir.
Ayrıca; mama kabının temizliğine önem gösterin. Mamalarınızı direk güneş ışığı almayan yerde saklayın ve mama kaplarının içinde mama bekleyecek ise; direk güneşin vurduğu alanlarda konumlandırmayın. Kaplarında her zaman taze su ile dolu olduğundan emin olun ve su kaplarını sık sık yenileyin.
Kedinizin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesi için doğru beslenmesi çok önemlidir. Bu nedenle, kedinizi kaliteli bir kedi mamasıyla beslediğinizden ve beslenmesinde dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat ettiğinizden emin olun.